Tatile ihtiyacım var ama uzunca bir tatile!

Böyle batırmıştık Ildırı’da güneşi. Tatil ne güzel şey ya! O kadar ihtiyacım var ki dinlenmeye ancak ufukta tatil yok hem de seneye kadar. Son tatil hakkımızı bayramda kullanmayarak çok yanlış bir karar vermişiz, vermişim daha doğrusu Umut tutturmuştu gidelim diye. Yapacak bir şey yok, neyse ki zaman çabuk geçiyor. (böyle bir mantık yok tabi 😛 )

Biraz beyaz biraz mavi

İki renk bu kadar mı yakışır birbirine?

Bu kadar mı yazı çağrıştırır?

Beyazla mavi Ege’dir.

Beyazla mavi huzurdur.

Bu fotoğraflar da Alaçatı’dan.

    Biten ve çoktan dönülen tatilden.

Herkese iyi haftasonları:)

Çeşme tatilimiz

Begüm’le ilk tatilimizdi. En sevdiğimiz yer Çeşme’yi tercih ettik. Bir ev tuttuk ve annemler,kuzenler, teyzeler şeklinde kalabalık bir tatil yaptık. Çok da güzel yapmışız. Begüm 15 aylık hayatının en özgür günlerini geçirdi. Denize bayıldı. Koşup oynamanın dibine vurdu. Bir kez daha anladım çocuk dediğin böyle özgür büyümeli, ayağını toprağa basmalı. Elinde şeftaliyle ağzından, kolundan akıta akıta gezmeli.

Bu arada bir sürü fotoğraf çektim Çeşme’de, makineyle olmadığı yerde telefonla. Bunlar telefondan Instagram, Hipstamatic, Picfx, Photoforge gibi applicationlar kullanılarak düzenlenen fotoğraflar. Sanırım ben tam bir fotoğraf uygulamaları delisiyim. Telefonuma indirmediğim uygulama yok!

Diyet Günlüğü 2

Tatilden yeni döndüm ve bunun rehaveti içindeyim. İstanbul’a vardığımız sabahın öğleden sonrasında işe gittiğim için sudan çıkmış balık modundan hala çıkamadım. Elimde tatile dair 500’e yakın kare var, nerden başlasam nasıl anlatsam bilemedim, bu yüzden benim için üzücüsünden başlayayım dedim.

 Dün diyetisyenimle randevum vardı. Ayaklarım geri geri gittim çünkü herkesin anlayacağı üzere tatilde çalışmak ne kadar yoksa diyet de o kadar yoktu hayatımda. Ara öğünün unlu mamüller olduğu, su yerine gazlı ve meyve sulu içeceklere yüklenilen, bol karbonhidratlı bol abur cuburlu, çok dondurmalı bir tatildi. Yerken o kadar mutluydum ki pişmanlık bile hissetmedim. Ancak bu rüyadan diyetisyen uyandırdı beni. + 1,2 kg ile hedefime varmam gereken tarihi biraz daha uzaklaştırdım yine.

Tatilde gördüğüm taş gibi bebekli annelerden sonra kendimi yemeklerle yeteri kadar şımarttığımı düşünüyorum.  Umut da sanki bir şeyler dedi diyecek.  Bana yardımcı olmak için benimle girdiği diyetten 12 kg. vererek çıktığı ve onu gördüğüm ilk günden şu an daha zayıf olduğu ve şu an aramızda kilo farkının sadece 4 olduğundan daha acı ne olabilir ki? Daha ne gaza getirebilir ki bir kadını? 

Diyet günlüğü 3 postunu yazarken kesinlikle şu andan daha hafif olacağım. SÖZ!!

Çeşme 1

Yeniden herkese merhaba!!! Söylediğim gibi fotoğrafları düzenlemek epey bir zamanımı alacağı için oldukça üşendim bu postu hazırlamaya:)) “3 fotoğraf makinesiyle çektim” diye kimse bir fotoğraf şöleni beklemesin, çünkü fotoğraflar birbirinden kötü:)) Büyük fotoğraf makinesini çoğu zaman taşımaya üşendim ve hatta Sole Mare’ye almadılar, küçük diye yanıma aldığım diğer fotoğraf makinesi de miyadını doldurmuş çoktan, 3. seçenek ise cep telefonuydu ki bunca zamandır kendisinin hakkını yemişiz, tatili fotoğraflamak için kurtarıcımız oldu diyebilirim.

Neyse gelelim Çeşme’ye. İçinde bulunduğum ruh halinden midir nedir Çeşme’ye, havasına, denizine, yemeklerine kısaca herşeye bayıldım. Çeşme Merkez’de Sesli OTEL diye bir yerde kaldık ki, bizim gibi gezmek amaçlı gidip otele fazla para bayılmak istemeyen bir çift için birebirdi. Çeşme Merkez zaten bir çok tatil beldesinin merkezinden pek de farklı değildi. Hediyelik eşya satan dükkanlar, bir liman, sahil şeridi boyunca canlı müzik yapan barlar vs. (canlı müzik yapan yerler arasında da FonDeep ‘i tavsiye ederim, çocuğun sesi çok güzeldi) Çeşme Merkezde zaten kaldığımız yere 2 dakika yürüme mesafesinde olan Rumeli Dondurmacısı ve Kumrucu Şevki nerdeyse her gün uğradığımız yerlerdendi.

Uzun uzun anlatmaya kalkarsam sizi çok uzun bir yazı bekleyeceğinden ben en iyisi kısa keseyim. Dalyan’da Dalyan Plaza’da ve hemen yanında alternatif Kocakarı Plajı’nda denize girebilirsiniz ve Balıkçı Hasan’da mutlaka balık yemelisiniz, hiç balık ve deniz ürünleri sevmeyen kocayı bile mest ettiler o derece. Ilıca’da Ilıca Plajı bence muhteşemdi, hemen o plaj üzerinde Sheraton Çeşme‘nin plajını tercih edebilirsiniz. ( Ilıca’da deniz nispeten sıcak bilginize) Ayrıca Ilıca’da Dost Pide ve Veli Usta dondurmacısı( favorim ballı bademli dondurma) zaten herkesin favorisi olan mekanlar. Buarada ben de orada bloglarda yapılan bütün önerilerin dışında Cake&Bake diye bir yer keşfettim, Browni ve kuru pastaları çok lezzetli ve tazeydi. Eve dönerken bolca aldık ve dönüş yolunda hepsini mideye indirdik:)) Ayrıca Yıldızburnu’nda ki barlar ve ambiyans, deniz kenarındaki masalarda içkimizi yudumlamak en sevdiğimiz aktivitelerden biriydi. Rouge ile başlayıp Pecos‘la devam eden ve sanırım Apropos‘la sonlanan bu barlar şeridinde biz Pecos’u tercih ettik ve ben Elmalı Mojito’yu tavsiye ederim sizlere.

Beachlere gelince Aya Yorgi Koyu üzerinde bulunan Granada, Paparazzi, Sole Mare ve adını unuttuğum birkaç beach içinden biz Sole Mare‘yi tercih ettik ama kendisini oranın sahibi zanneden g.tü kalkmış çalışanlara acaip sinir oldum ve müzik berbattı zaten Granada Beach’ten gelen müzik sesiyle karışıyordu, yine de orasının da denizi muhteşemdi ve biz en soyutlanmış köşeye giderek kalabalığa karışmadık:))) Yemek ve içki fiyatları normaldi. Alaçatı’da ise Babylon bizim en sevdiğimiz beach oldu, çalışanlar çok ilgili ve yardımcıydı!!! Kesinlikle bahşiş dilenen gözlerle bakan Sole Mare çalışanlarından profesyonellikleriyle de ayrılıyorlardı. Alaçatı’da yer bulmak imkansız denen ElBeso bomboştu, malesef orda dondurma servisi bile yapan Eda Taşpınar’ı göremedim, çok üzgünüm:))) Bunun dışında 15 eylül kıraathanesi sanırım en kalabalık mekandı Alaçatı’da.

Bütün bunların dışında bir de tekne turu yaptık, herkese tavsiye ederim, gittiğimiz koylarda, denizin güzelliği ve rengi karşısında büyülendim. Mavi koy, akvaryum, eşek adası …

Gezdiğin, yediğin, içtiğin senin olsun giydiklerini anlat diyenler bir sonraki postum da sizler için!!!

Fotoğraflar sırasıyla;
Rumeli Dondurmacısı
Dalyan
Sole Mare Beach
Granada Beach
Babylon
Ildır
Sheraton Çeşme
Ilıca

Çeşme’ye gidiyoruz, yuppi!!

Bu sene iş yoğunluğu ve bir takım sıkıntılardan tatile gidemeyecektik. Hatta biraz daha geriye gidersek önce planlarımız farklıydı. Bu yaz önce İtalya daha sonra Çeşme planımız vardı. Sonra bir ev alma durumumuz oldu ve yüklü bir borca girdik, bu yüzden tatil planlarımızı iptal ettik. Yalnız bu sene ikimiz de çok yorulduk ve tatile, biraz uzaklaşmaya kesinlikle ihtiyacımız olduğunu anladık.Bu yüzden herşeye rağmen Çeşme’ye gitmeye karar verdik. Ağustos’ta 1 hafta Çeşme’de olacağız yani.
Çeşme’ye ilk defa gideceğim için nerde ne yapılır, ne yenir? ne içilir? hangi beach güzeldir? hangi restoran iyidir? hiçbir fikrimiz yok ama amacımız her yerini gezmek. Önerilerinize çok ihtiyacım var arkadaşlar, özellikle İzmirlilerden Çeşme-Alaçatı önerilerinizi bekliyorum.